Akıllı Kameralar ile Görsel Kontrol Uygulamaları

Standart sensörler ile gerçekleştirilmesi mümkün olmayan kalite kontrol, görsel denetim uygulamaları için 2 veya 3 boyutlu kameralar tercih edilir. Biçim olarak markalara göre farklılık gösterseler de çalışma mantıkları genel olarak aynıdır. Kamera, içerisinde barındırdığı lens, aydınlatma gibi bileşenler ile bir bütün olarak çalışarak endüstriyel ortam şartlarında her türlü göreve hazır kompakt bir üründür.

Başarılı bir kamera uygulaması için temelde dikkate alınacak 3 aşama vardır. Bunlardan birincisi; doğru ürün ve aksesuar seçimidir. Uygulamaya göre kamera modeli, aydınlatma ve lens seçiminin doğru yapılması büyük önem arz etmektedir. Aksi takdirde, basit bir şekilde devreye alınabilecek bir iş, başarısızlıkla veya bütçe sorunuyla karşı karşıya kalabilir. İkinci aşama; ürünün ve ortam şartlarının iyi analiz edilmesidir. Uygulamada karşılaşılan ürünün ve hatalı türevlerinin detaylıca incelenmesi ve gelecek hataların öngörülerek programın yapılması gerekir. Ortamın analiz edilmesi ise; ışık, titreşim ve ürünün kameraya olan uzaklığının değişip değişmediğinin sorgulanması için gereklidir. Sistemin çalışması için kameranın ürünlere olan mesafesi sabit olmalıdır. Çalışma ortamında ışık ve titreşim değişimi olmaması gerekmektedir. Kamera montajı, makine( veya ortam) kaynaklı titreşimlerden veya ortam ışıklarından sistemin etkilenmeyeceği şekilde konumlandırılmalıdır. Fazla miktarda ışık değişimi veya titreşim, kontrolde hataya sebebiyet verir. Eğer çalışma sürecinde ışık miktarındaki değişim fazla ise kontrol noktasının bir muhafaza yardımı ile dış ortamdaki ışıktan izole edilmesi gerekir(karanlık oda mantığı).

Üçüncü aşama olarak; programlama. Kamera, görüntü işleme temeli ile çalıştığı için yüksek çözünürlükteki hassasiyeti ile kontrol bölgesinde belli bir alana bakarak, ürünün; yüzey, kenar ve piksel farklılığını denetleyerek istenen şartları sağlar ve sonuç olarak eklenen fonksiyonlara göre ürünün denetimini gerçekleştirir. Bu denetim sırasında, hatalı ürün versiyonları daha çok olacağından, bunların hepsini referans olarak kamera hafızasına almak mümkün olmayacaktır. Dolayısıyla kameraya referans olarak doğru ürün tanıtılır ve gerekli yerlere fonksiyonlar eklenerek bunlara uygun toleranslar verilir. Kamera; PLC, sensör veya sistemden gelen tetik sinyali ile, kontrol edilecek ürünün fotoğrafını alarak bunu daha önceden referans tanımlanmış olan fonksiyonlara göre analiz eder. Analiz edilen fotoğraftaki değerler, tolerans değerlerinin dışına çıktıklarında veya herhangi biri çıktığında sistem, doğru veya yanlış olarak çıkışını aktif eder veya haberleşme üzerinden daha da detaylı bilgileri aktarabilir. Çalışma esnasında, kameranın sürekli modda değil sistemden gelecek olan bir tetik sinyali ile tetik modunda çalışması önerilir. Böylelikle kamera sürekli fotoğraf çekip analiz etmeyecek, sadece tetik geldiğinde değerlendirme yapacak ve sonucunu iletecektir. Yapılan programa göre kameranın belirli bir çalışma süresi olur ve bu süre üretim hızı ile senkron olunması için uygun olarak hesaplanmalıdır. Kamera çalışma hızı; kameraya tetik gelip cismin fotoğrafı çekildikten sonra kameranın bunu analiz ederek çıkış sinyalinde doğru veya yanlış olarak cevap verme süresi olarak adlandırılabilir. Bu süre boyunca ikinci bir ürünün kontrolü yapılamayacağından dolayı buna uygun hat hızı ayarlanmalıdır.

Sonuç olarak, gelişen teknoloji ile birlikte endüstri 4.0’ın getirdiği değişimlere adaptasyon konusunda bizleri yetenekleri ve yapabildikleri ile en çok etkileyen ürünlerden biri de kameralar olmuştur. Endüstriyel otomasyon sektöründe, kalite kontrol denetimleri kameralar ile yapıldığı takdirde yapılan işin katma değeri artar ve verimli çalışma olanağı sağlanmış olur.

Devreye alınan bazı uygulama örnekleri aşağıda incelemenize sunulmuştur:

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.